28 Şubat 2011 Pazartesi

bittin mi ?

huylu huyundan vazgecer mi ?
bilmiyorum.
peki ben vazgectim mi ?
onu da bilmiyorum.
bagimli olabilme ihtimali ?!
düsünmüyorum.
tedavisi var mi ?
bilmiyorum.
bir baskasi beni nasil tedavi edebilir ki ?
ayrica hastalik haline de dönüsmemis tarih boyunca.
neden tedavisi olsun ki ?
kötü birsey mi ?
bilmiyorum.
etrafima bakinca, yok bakmaya gerek yok.
kendime bakinca görüyorum.
bazen iyi bazen kötü.
ama cogunlukla iyi.
bitince kötü.
bitti mi ?
bilmiyorum.
sorim bi.
ey ASK bittin mi ???
peki ya sen sevgili, benden gittin mi ???


ßerlin

19 Şubat 2011 Cumartesi

Ne güzel cahildik..!



Ne güzel cahildik;

Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.

Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!

Dışarıda kar...

Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.

Kuzinenin üzerinde demir maşa...

Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.

Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...

Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli.

Ekmek her zaman ekmek gibi...

Bir kez olsun kümesten yumurta almamış,

bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş

merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık

içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım...

Dışarıda kar...

İçeride kanaat...

İçeride huzur...

Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.

Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!

Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer,

kokusuna râm olurduk.

Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.

Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar...

Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma

dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine,

geniş ve besleyici bir masal dünyası...

Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret

kalacağımız kimin aklına gelirdi?

Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi,

sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.

Çay da kokardı... Domates de...

Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.

Dışarıda kar...

İçeride huzur...

Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu,

yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi...

Kimin umurunda...

Ne güzel cahildik.

Mutluluğun resmini çiziyorduk..
aLinti...