29 Ekim 2010 Cuma

Calismaktan Yoruldum....























Dogduk ve calismaya basladik :
nefes almaya calistik.
konusmaya calistik.
yurumeye calistik.
hayal kurmaya calistik .
okula gittik derslere calistik.
lise bitti oss sinavina calistik.
ev , araba icin calistik
emekli olmak icin calistik.
daha iyi bi yasam icin calisik .
yalanlar arasinda sevmeye calistik.
her seye ragman su yalan dunyada gulmeye calistik .
ve suanda su yalan dunyada olmeye calisiyoruz.


)shanghai(

... Uc Nokta ...















....alinti...
...
Üç noktayı susmak mı zannettiniz siz ?
Üç nokta, çok şey anlatılmak istenen ve anlatılan,
Her bir noktanın zerreleri adedince birer nokta daha Anlatılamayan, anlaşılamayan;
İnsanın kendine de anlatamadığı, dinletemediği
Üç nokta, araları bin yıllık mesafe Pergelin iğneli ayağı bir nokta yüreğimizde;
Diğer ayağı, sabit kalemle konulmuş diğer noktalar arasında gidip gelmekteTekrar aynı noktaya dönmekte.

Üç noktayı susmak mı zannettiniz siz ?
Üç nokta, söz geçirememek yüreğe,
Zincirlemeye çalışmak nefsi;
Günahtan kaçmak, günaha batmak.
Üç nokta merhamet; sizin alınganlığınız, benim kırılganlığım Olumsuzluk eklerinin yanlış okutulması.

Üç nokta, tereddüt kimi zaman,
Pervasızlık çoğu zaman.
Üç nokta imkânsızlık, araları muamma
Üç noktayı susmak mı zannettiniz siz ?
Üç nokta, yüreği dinlemek ara sıra,
Konuşmaktan men etmek sık sık.
Sevdayı çiçek gibi değil bir kurşun gibi taşımak;
Çiçek gibi taşıyamayacak olmak.

Üç nokta, İstanbul taşıyamamak, altında kalmak kâinatın.
Yardım dilemek bir dosttan ve yine kendimize ihânetimizden Ve de dostluğa,
Ağırlaştırmak yüreğimizde dostluğu çaresizce.

Üç noktayı susmak mı zannettiniz siz?
Üç nokta, konuşmak, hiç susmadan konuşmak kendi kendine Bir cinnet üç nokta.
Aklını sakınmak delirmekten,
Deliliğini korumak aklından.
Ve şimdi üç nokta ağlamak bir Kuran kıraatinde günahkârlığına
Ve de günahsızlığına;
Olmayan çârelerine, var olan çâresizliğine

Üç noktayı susmak mı zannettiniz siz ?
Üç nokta, mahkum olmak mesafelere; boyun eğmek nâfileye.
Üç nokta, çâresiz çığlıklarla uyanmak rüyadan;
Açılmayan kapıları yumruklamak.

Üç noktayı susmak mı zannettiniz siz ?
Üç nokta bilmek yanlışlığı ve devam etmeyi istemek yanılmaya.

Üç nokta yaşamak başka hayatlar için;
Yaşamaya mahkûm olmak diğerlerinin hayatını
Ve öldürmek kendininkini...


)malatya(

Suskunlar Meclisi



















Bir zamanlar İran’da bilginler ve şairler, "Suskunlar Meclisi" adı ile bir topluluk oluşturmuşlardı. Üye sayısı 30 kişiydi ve bunu arttırmıyorlardı. Üyeliğin ilk şartı çok düşünmek, az yazmak ve çok az konuşmaktı. O zamanlar meşhur şair ve bilgin Molla Camî, bu meclisin aşkındaydı.Günün birinde Suskunlar Meclisinin bir üyesinin öldüğünü duyunca, onun yerine aday olmak için bilginlerin bulunduğu köşke geldi. Kendisini karşılayan kapıcıya bir şey söylemeden, ismini bir kağıda yazarak o sırada toplantı halinde bulunan Suskunlar

Meclisi'ne gönderdi. Meclis üyeleri bu teklifi görünce biraz üzüldüler.
Molla Cami ‘yi oraya layık bir bilgindi ama ölen üyenin yerine başka birini almışlardı. Yeni bir üye için yer yoktu. Meclis başkanı, bir bardağı tamamen suyla doldurduktan sonra Molla Camî'ye gönderdi. Zeki bilgin durumu kavramıştı. Bir damla daha olsa bardak taşacaktı.

Bunun üzerine O da hemen oracıktaki bir gül dalından küçük bir yaprak koparıp, nazikçe suyun üstüne koyuverdi. Bardak taşmamıştı. Bunu içeri gönderdi. Meclistekiler bu kibar cevabın manasın anlamışlardı: Zarif insanların yeri başkaydı. Üyeler, bu değerli bilgini de aralarına almaya karar verdiler. Başkan listeye Molla Cami’nin adını ekledi. Otuz sayısının önüne bir sıfır koyarak, 300 yazdı. Bununla Molla Camî sayesinde, meclisin değerinin on misli arttığını belirtiyordu. Listenin son şekli Molla Camî'ye gelince, meseleyi anladı. Ancak sayının büyük gösterilmesinden hoşlanmadı.

Sağdaki bir sıfırı silerek, otuz sayısının soluna koydu. Yani 030 yazdı. Alçak gönüllü Molla Cami, böylece kendisini solda sıfır sayıyor, bardağı taşırmadığı gibi, o meclisin yapısını da etkilemeyeceğini söylüyordu. Diğer üyeler bunu görünce, saygı ve hayranlıkları bir kat daha artmış olarak Suskunlar Meclisi'nin yeni üyesini selamladılar

28 Ekim 2010 Perşembe

Berlin - Shanghai arasindaki alti sehir....

Berlin Shanghai arasinda kalan 6 sehirden 6 kare resim ...shanghaidan berline


1 Kirgizistanin - Biskek















2 Ozbekistan taskent





















3 Iran - tahra














4 Bulgaristan sofya














5 Romanyna- Bukres













6 Ukrayna - Kiev














) Shanghai (

Cocukken Hayalerimiz Vardi....


Cocukken hayallerimiz vardi....Masum , tertemiz , kirlenmemistiler....
Cekip uzaklara gitmek yoktu,yada saklanmak yoktu bi kenara köseye ....
Ve buyumekti en buyuk hayalimiz
- Babam gibi, amcam gibi , annem gibi ,teyzem  gibi, abim gibi, ablam gibi .....gibi gibi gibi
Olmak vardi hayallerimizde ....
Simdi yavas yavas buyuyoruz galiba : hemde kirlenerek .....
her firsatta butun tanidiklarimizdan kacarak,
yada 'bana dokunmayan yilan bin yil yasasin' diyerek koselere saklanarak büyüyoruz....
artik  abi- abla olduk belki, hatta kimilerimiz anne - baba bile oldular . Sadece göz acip kapayincaya  kadar....
Bizler : abi abla anne baba olduk . oldukta  peki ya hayallerimiz ?
Onlara ne oldu ?
Cocukken kurdugumuz hayallerimiz ?
)shanghai(

27 Ekim 2010 Çarşamba

Ahh istanbul....

Bildiginiz gibi shanghai'dayiz...
Turkiyede cekilen diziler- filmler biraz gec geliyor bize ve cin video sitelerinden izliyoruz...sizden tek farkla tabiki.REKLAMSIZ ...:)
Diziler hemen hemen bi gun sonra hazir olur sitelerde ve  1 saniye bile takilmadan izleyebilirsiniz ....
Neyse asil konumuz bu degil tabiki .
Az once bir dizi saldirarak izlerken dikkatimi cekti
Taksim meydani :
Bu Sezon nerdeyse butun eski kaldirimlarinda agirlar oldu . Kovalananlar , yakalanlar , taksim gobeginde birbirine ilan-i ask edenler, aglayanlar , vurulup bir koseye dusenler ... vs. vs. 



Onceleri ise haydarpasa gari vardi : 'ya bu sehir beni alir yada ben onu alirim' diyerek baslayan sinirli sozler soylenirdi ama 1453 ten beri kazanan hep istabul oldu :)
Ve istabul 1453 ten beri cok degisti.
istanbuldan 1 ay uzak kalin bakalim gittiginiz yerlerde 
kopru trafigini, metrobus yogunlugunu ,yani kavgasi gurultusu ile istanbulu :)  bulabilecekmisiniz ?!
istanbul bu haliylede guzel ve hala goz kamastiriyor....

)shanghai(

20 Ekim 2010 Çarşamba

kardesLik

cuma ve sali günleri oturdugum sehrin semtinde ( kreuzberg ) pazar kurulur,
pazarin 3'de 2 si türklere aittir...

bugün annem ile sebze almaya gittik,
annem salatalik aliyordu türk tezgahtardan,
bende ellerim dolu bir sekilde kenardaki cadirin altinda bekliyordum,
zaten yagmur yagiyordu, pantolnumun pacasi ve pardesöm islanmisti...
arkamdan bir arap gecti, bizim tezgahtar ona  "şu arap kifak ?" dedi
arapda ona " merhaba türk nasilsin ?" dedi....

iste o an ben bir tuhaf oldum,
dedim abicim iste budur ya bu...
adamlar herseyden önce din kardesi,
sonra almanlar zaten tüm yabancilara karsi,
bunlarda pis arap - pis türk demiyorlar.
aksine almanlara karsi biz birligiz diyorlar.

iste kardeslik budur abi ...

iste Berlin budur abi ...

15 Ekim 2010 Cuma

Shanghai Hakkinda

Asyanin New York undan herkese selam olsun.

Cin denildigi zaman hala akla eski binalar,kisa boylu adamlar,ellerinden pirinc kasesi eksik olmayan adamlar gelir.Ama buraya gelenler ilk baslarda gördüklerine inanmamaktadirlar.Kafalarda olusanlar ile gorunenler arasinda cok buyuk farklar vardir.

Shanghai - istanbul arasinda 5 saat, 1 saatte berlin farkini koyarsak :6 saatlik bi zaman dilimi oynamasi icersinden sizlere yaziyoruz.:)

Shanghai Ekonomisi :
imalat sanayi,Fuarcilik,Teknoloji,Finans,Bankacilik,Bilgisayar ve Bilisim,Tekstil,ilac sanayi


Shanghai Gorulmesi Gereken Yerler  :
Huanpu Nehri - Bund - jian Mao Kulesi - Oriental Pearl TV Kulesi - Nanjing Caddesi -  Qibao mahallesi - Pudong - Yuyuan Bahceleri - Yesim Buddha Tapinagi ( Jade buddha tample ) - Xintiandi - Three on the bund- Longhua - Gu Si ( Pagoda ) - Renmin Guang Chang Meydani - Shanghai Grand  Theater - Shanghai Urban Planning Exhibition Hall - Bingjiang Da Dao

Not : ilgili resmimler ve daha icerikli yazilarimizi  en kisa zamanda paylasacagiz.

Shanghai

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

öncelilkle herkese hayirli cumalar dileriz,
ilk yazimizda sanirim blog gelenegi oldugu icin,
blogumuzu acmamizin sebebini, icerigini ve biraz kendimizden yazacagiz.

bu pltaformda tanisan iki ögrenci, forumlardaki haksizliga gelemeyen,
bu yüzdende cogu kez banlanip atilan kisiler olarak
( aslinda ben ne banlandim nede atildim, hepsi shanghai' in basina geldi :D yani ortagim )
yazilarimizin ve görüslerimizin yanlis yerlerde yayinlanmasini istemedigimiz icin,
kendimize has ve özel olarak böyle bir blog acmaya karar verdik.

blogumuzda  - berlinden istanbula - istanbuldan shanghai'a - güncel konular
ve bu konulara dair düsüncelerimiz ve yorumlarimizi yanı sira ülke tanitimlarini okuyabilirsiniz.

gerek siyaset, din, spor vb. konular gerekse kendi günlük hayatimizda basimiza gelenler
ve 'yeter artik dayanamicam...' diye düsündügümüz olaylarda sesimizi duyurmaya calisacagiz (:

anadilimiz türkcenin haricinde ortagim shanghai, yazilari cinceye ben almanca ve ingilizceye cevirmeye özen gösterecegiz.
anlayacaginiz az biraz uluslararasi bir blog olarak kayitlara gecmeye calisacagiz...

umariz ilk yazimiz ile sizleri blogumuza baglamayi böylelikle takipcimiz olmanizi becerebildik (:

görüsmek dileyi ile ...


berlin